İNCEÖZ'ÜN ASİL İNSANLARINA SELAMLAR OLSUN BİRLİK VE BERABERLİĞİNİZ DAİM OLSUN
26 ESGİ DİLLERİMİZ DE GÖZELİDİN
YAYLAMIZDA ÖNCELERİ SOOK OLUDUN Nisanın sonuna dooru bi telaş başlar.Emme havalar taha sookdur.Öyle golay golay ısınmaz.Bide evelden büyle eyi geyinme mi varıdın.Ne bulusak geyerdük.Ginede anamız bizi çok tehlemiye çaluşudun.Üşütmeden,hasda olmadan tehleler durularıdı.Tehleme sözü gorumak annamına gelüdü.Yaylıya göçüncene bazan gar yaduu da oludu.Emme çok durmazdı.Bazan da tolu yaarıdı.Ortalık akbak tolu oludu.Bi sel akarıdı bi sel akarıdı neredeyise adamı götürüdü.Emme çayıllığa yaan yamurun suyu bulanuk olmazdı.Otlar erozyona izin vermezidi.Sel suları yolların kenarından bulanuk akarıdı da çayır çimenin seli bulanmazıdın.
Yaylada ilkbaharın en gözelini yaşaruduk.Hava bazan açar bazan bulutlanudu.Göteki bulutların saa sola gitmelerine hayretinen bakaruduk.Bazen guvvetli yamulları dökü döküverüdü.Yamur yaancana evlere gaçaruduk.Emme evlerin üsdüde akarıdı.Millet daalardan gabuk toplarıdın.Evlerin üsdüne .Kiremüt yerine .Emme gabukdan da akarıdın mubarek.Taha sonraları naylun çıktı.Evlerin üstüne yaamur yaamasın deyi naylun örtmeye başladıla.
Naylundan önce evler akarıdı.Yaamur yaanca yüklüün altına girerüdük.Oranın üstünde yatak olduhu için yaamur enmezdi.Yaamur yaanca heer yer göl oludu.Adam yolda yörürükene ayaa cap cap suya batarıdı.Ayaamızı ıslayınca hasda olacak deyi anamız gızarıdın:
-Ölen oolum,şu ayaglarınızı ıslaman.Gannınız aarır.Hasda olusunuz.Bizi dinnemezsiniz emme "gannımız arıyıyor deyi aalayarak gelmen"deyi tembihlelleridi.
Yaylada gündüz pek işgüç olmazdı.Hele bizim gibi güccüklere pek iş düşmezidin.İşimiz gücümüz yazı ortasında oynamayıdı.Çelük oynaruduk.Top oynaruduk.Gıncırdaa binerüdük.Yazı ortası bebe cıvıltısında geçilmezidin.Emme bi de kötü huyumuz varıdın.Bazı nakıs bebeler yoldan geçen arabalara daş atarıdın.Bu pek kötü bişiyidin emme yangabuzluk işte.Begci,mugdar gızar durudun.Yapman,etmen,ayıpdur.Yoldan geçene daş atılmaz deyi.Bazende dutabilüse bu yangabuzları dövelleridin.Gulaandan dutup babasına götürüleridin.
Ey gidi güccüklük günnerimiz ey.Adamın aklına gelince özleyyoru.Yaylanın ortası mayısdan geçilmezidin.Ara sıra üsdüne basar gazaa yaparduk.Gayar düşerdük de üsdümüz hep mayıs oludun.Gaylı anamızın gözüne görünme.
-Kör müsün ölen?
-Niye tıkkat etmedin?
-Gocaman şey üsdünü başını mayıs edip geliyon.Diye baarularıdın.
Akşamların zevki bi deyüşük oludu.Ayşam ekmeeni yedühümüzde gençler evlerinin öönde hataş yakalla, köz patladularıdı.
-Paaat. Acaba kim patlattı?
-Yafu Garşıdan geldi.Aldelelerden dooru.
-Yoo yoo Hacıgil tarafından geldi. Derken guvetli bi patlama.Gurtları gaçuracak cinsden.
-La bunu kimpatlattı?
-Heralda Hurşutlardan biri.Beki de Gökdurmuşlardan. Deyi gonuşa gonuşa hem bi tarafdan hataşı yakar bitarafdanda köz patladuduk. İşte yaylamızın ayşamları büyle gözel olurudun.Derken yorgunnuk çöker.Yataklar yapulu.İneklerin puflaması,goyunun geçinin tıngırtısı ,çamların hişiltısı duyula duyula uykuya dalunudu.Bazı geyceler böyüklerimiz uyaru. Galkın yaamur yaayoru.Islanıyoz. Yataa toplıyaam. Yüklüün altına girin. Delle ve bizi tehlemeye çaluşularıdı.Sııların melemesi, köpeklern havlaması, tıngırdak sesleri ve çam hışıltılarıyla ne gözel oludun yayla gecelerinde uyku...
MARTAVALLAR
Köy odasında millet oturuyoru. İmam arıcı Üseyin Hoca taha gelmemiş. Emme eccük sonra gelü. Gış günü millet köy odasına sık gelü.Şüküller olsun köyümüzde gayfe yok. Gumar gibi karahat işler olmaz.Köy odası her zaman ıccak olu.Seyit dayı köylüye eyi bakar. Eccük sert bi adamdur emme işini gözel yapar. Hilesi hurdası olmaz.Köyün malını canını gorur.Aazından cuvara evsük olmaz emme vazifesine pek tıkkatludur. Saygusunda ve sevgüsünde kimsiye gusur olmaz.
Hacı dayı umumiyetle davar ve sıırdan mevzubahas eder. Irahmetli Garamısdafa çubukdan,alma ve armuddan,kirazdan baaseder.Hasan Çavuşun Üseyin hep davardan ve goyundan baasetmeyi sever. Baazanda siyasete dokunu. Hacıkamal dayıya bazan dakulula ;
-La Hacıkamal aga şu gurdu kendin mi furdun?Yoosam ölü mü buldun? Oradan biri laf garuşduru;
-Ölü bulmuşdur. Gurdun da iki gözu va yavu. Hacı Kamala durumu verü, beni fur deyi?Hacı Kamal dayı gızar bu söze;
-Yafu sizin tüfeeniz yok mu?Siz av içün gezmeyyorumusunuz? Bide siz bulsanıza ölüsünü olsun. Oradan biri dakılmıya devam eder.
-Emme gurt yarayı almış gelmiş.Hacı Kamal agam da ölünce ıras gelmiş.Hacı kamal dayı kıs kıs güler.
-Siz öyle den durun. Ben furdum meredi.Emme ölmüyecek deyi bayaa da gorkmadum devü.La ölmeyiverse ben napardım. Vallaha saldurudu. Birisi söze garuşu.
-Yafu Hurşut dede ayıyı diri diri yakalarmış. Başkası laf atar;
-Yafu o iş martavaldır. Dooru devüdür.Adam gorkar ayıdan .La adam ayıyı ininden nası çıkaru? Musa dedenin Mısdafa lafa garuşu;
-Valla ırahmetlik babam bu ayı hikayesine dooru derdi.Hurşut abıcam gış gelince yanına dört beş avcı alu ayı avına giderimiş.Ayının ini bulununca Hurşut abıcam eline goluna keçe sarar davar gırklıınıda eline alumuş.Ayı inine "çık gocoolan çık deyi baarumuş.Ayı aazını açar çıkarmış.Aazı açuk ayı Hurşut abıcama saldurunca Hurşut abıcam gırklıı ayının aazına sokar aazını gapadamıyacak şekilde dutar ayıyı ininden çeker çıkarumuş.Dışakdakı arkadaşlarıda ayıyı öldürümüş.
Hikayeyi herkeş aazı açuk diynelle. La ne cesaretli adamımış delle. Baazıları da bu gadarda olmaz delle. Köy odasnın bu datlı sohbeti Üseyin Hocanın ezeni okumasıyla biter. Millet galkar birer ikişer namaza geçer. Camaatınan namazlar gılınu. Dovaalar edülü. Sohbetin dadı damaklarda galu. Herkeş evine daalu. Başka zamannarda devam etmenin arzusu herkeşin içindedür.Sizlerde galın saalıcaanan. Köyümüzü kömedimizi unutman olu mu? Emekli oluncana köye gidin.Ebenizin, dedenizin ocaanı şennendürün. Tütsün o ocaklar. İçinde namazlar gılınsın da şikaatcı olmasınnar indi ilahide...
GOCA HARMANDA OYUN
Millet güzden galkmış. İşler golaylaşmış. Bulgullar gaynadılmıya başlanmış. Herkeş gışa hazıllık derdinde.Ölözüne ekin yıkamıya gidenner va. Beçenek çayına ekin yıkamıya gidenner va. Ekinner yıkanınca bulgullarda gaynadılu. Evlerin hanımlarında bi telaşe bi gayret. Bunar başında goyu goyu laflar edilü. Gıı Emet abıla bulguru gaynaddınız mı? Ekini yıkadınız mı? Yoo gardaşım taha yıkamaduk. Omar abıcan eccük işim va dedi . Heralda güreşertesi günü gavaklarda yıkayacavuz ekini. A gardaşım bu işlerde bitme bilmeyyoru. Taha bi de bekmez gaynadılacak. Garamısdafalarınan Hatıplar başlamış bekmez gaynatmıya. Derken güüm dolar. Öteki güümü dakalla bunarın gunnasına. Bunar da az akıyor. Mıgdar bi onardıvermedi şu bunarı. Bebe siydüü gibi cırıl cırıl güüm mü dolar, deemü a gardaş? Dooru ya Emet abıla der yandakı hanım.
Bunar başı sohbetleri pek datlıdur. Gündem bunaröönden takip edilü. Olannar olacaklar ayaklı gazeteler ve fahri muhabillerinen kısa zamanda yayılu. Derken Şükrümısa eşşene binmiş ölöözünden eve geçerkene eşşeni sular. Bunar başından bi hanım fısıltıyınan sorar," Mısa dayı su içenmi? Mısa dayı da " Upruun dibinde eccük vede içiyin gızım " der. Verilen suyu içer. "Akibetin hayır olsun . Geçmişleriin uruhuna deysin evladım" der. Eşşeni dehleyip eve gider. Bunarööne hanimlerin biri gelü biri gider.
Aynı vakıtlarda bebelerin oyun yelleride galabalıklaşu gaylı. İşler hafifleyince hursat bulan bebe oyuna goşar. Çocukluk işte, bu sesi duyan oyun oynamıya gaçmak isder. Genellikle top oyunu, tombik oyunu, teke eşşek, çift eşşek, çölmekpatladı gibi oyunnar oynanu. Gocaharman, daşgapı, aldedelerin evöö gibi yeller çolkaşıp oynama yelleri. Hursat bulan bebeler burıya goşar. Bebe sesinden geçilmez. Bazen toplu, bazende ikişer üçer oyun gurulu. Oyun oynanukan açlık susuzluk akla gelmez. Vakıdın nası geçtühü bilinmez. Bi bakmışsın ayşam oluvermiş. Hava gararu bizim oyun bitmez. Gaylı anlarımız yengelerimiz baarula:
-Oolaaan Üseyiiiin neredesin ooluum ayşam olmadı mı?
-Hacıdurmuuuuş halen ne durun hava garalmadı mı?
- Kamaaaal , ayşamlar olmadı mı? Alirza da vamııı orada? Heydin gelin ekmek yiyecevüz..
deyi analarımız, abılalarımız, agalarımız barula. Herkeş oyunu bıraku, evine goşar.Eve varınca bazıkere azar ve kötek olduhu da olu.Havalar sook olduhundan sümükler silinü, eller küllük yolunda yıkanu, zufraya oturulu. Tarhanalar içilü, Yoortlar yinü.Mıhlamalar mis gibi tereyaalıcana yinü, bekmezler banılu. Allah neverdiyse garınnarımız doyurulu. Ekmee yiyince bi aallık çöker. Uykular gelü. Oturduhumuz yere uyuyagalıruz giderüz. Palalarımız yapılu. Gözümüzü sürte sürte yataa girerüz. Datlı bi uyku çekülü.
Evlerimizde mutlaka zabahınan erken galkılu. Namazdan önce galkılu. Herkeş namazını gılar. Gine iş güç. Bi ayaamız ileri iki ayaamız geri işin yolunu dutaruz.
ESGİ GÜNNERDE OYUNNAR VE HAYAT PEK DATLIYDI Bebelerin gürültüsüne hatıp üseyini başını camdan çıkardı.Şülye bi edrafına bakındı. Gocaharmanda Aziz, Halliprehem, Tayır, Eresülün Kamal, Köken ve biçok bebe oynayyoru. Oynamalarına bişey demedük de bu gürültü neydi? Hatıpüseyini yeni evin camını öönde tıraş oluyordu. Yüzü sabunnuydu. Fakat bebelerin gavga eder gibi hallarini aanayabilmiş de devüdü. Ecele ecele tıraşını oldu. Kendini baçiye attı. Bi baktı çocuklarda gavga yok emme oyuna kendilerini vermişle..Naapduklarının neettüklerinin fargında devüle.. Onnarı eccük süzdü. Kendi güccüglüünü hatılladı. Kendisi pek yılçıydı. Yılçılıından Durgız abılası bunnuna bi keser vurmuşdu da izi ölünceyedek geçmediydi. Bebeleri süzdü süzdü.... Ula keratalar dedi içinden... Bebeleri severidin aslında emme onnara gızarıdında.. Bebe dedühün terbiyeynen gözel. Bebiye terbiyesini eyi vermek ilazım. Bebe dedühün uslu olmalı..Yılçı bebe bi işe yaramaz derdi. Yeri gelincek de severdi kerataları.. Onnara bakdı bakdı bişiyi demden eve girdi.
Oyun bütün hızıyınan devam ediyorudu. Ooolannar patlak bi topunan top oynamıya çalışıyolla, gızlar da göbekli cızgı oynayyolla. Vakıdın nası geçtühü bellü devü. Derkene ayşam ezeni okundu. Halen gocaharmanın gürültüsü bitmedi. Evlerin camından gafalar görünmiye başladı. Hatıpeminesi " Aziiiiz aaaaayAziiiiz " neredesin ? Çabuk ge. Ekmeemizi yiyecevüüüz...Açılan pençirelerden bağırmların sonunda gocaharman boşaldı.Hava garardı. Ortalık ıssuzlaşdı. Evlerde ıccak ocakbaşılarda mis gibi tarhanalar içüldü. Gözel gözel meseller aanatıdı. Gözler aallaşdı. Göz gapakları aarllaşmıya başladı. Palalar serildi. İbadetler tamam edilince şifa niyetine mışıl mışıl uykulara dalındı.
Karlar Erirken Şallayuğun Akışı, Sıra Söğütlerde Serçelerin Uçuşu Unutulamıyor İnceöz'üm..
Daha hiç link yok!
Senin linkin burada olsun mu? O zaman buraya kaydını yaptır: => Kayda git
Facebook beğen
KÖYÜMÜZ TARİHİ ÇOK ESKİLERE ULAŞIR
Çukurören Köyü'nde 1804 tarihli ve ahşap işçiliği özgün, korumaya muhtaç bir cami ve 1905 tarihli çeşme; Elmalı-Kargalar mahallesinde bulunan eski cami ve 1904 talihli "Hacı Yusuf" çeşmesi; İnceöz Köyü'nde 1769 tarihli ve "İnceöz karyeli el-hac Osman"ın yaptırdığı tarihi çeşme; bu köyümüz çeşmesi 2011 yılı itibariyle 242 seneliktir. Müsellim Köyü'nde 1907 yılında "Emir oğlu Hacı İbrahim Efendi"nin yaptırdığı, talik hat kitabeli "köy konağı" vardır.
(Ankara Rehberinden Alıntıdır)
KÖY DERNEĞİMİZ
Çamldere’nin aşağı yukarı bütün köylerinde olduğu gibi bizim köyümüzün de derneği vardır.Derneğimiz in köyün birlik ve beraberliğne , sosyal hizmetlerinin görülmesine çok büyük hizmetleri vardır.Köy odasının yenilenmesi,imam evi,köy içme suyu,cami bahçesi dizaynı ve köy mezarlığının dizaynı gibi sayılamayacak kadar hayırlı hizmetleri var. Köylülerimiz birlik ve beraberliğine, töresine, gelenek ve göreneklerine son derece bağlıdırlar
Ankara ve civarının iskan edilmesiyle 1463 yıllaında ilçemiz civarı şenlenmeye başlamıştır. Şeyh Ali Semerkandi Hz leri ve evlatları tarafından yerleşim ve ilim merkezi yapılmıştır. Komşu Peçenek Beldesinde halen ibadete açık olanSelçuklu eseri bir camii şerif vardır. Köyümüz tarihinin de bu açıklamalr ışığında 1400 lü yıllara dayandığı tahmin ediliyor. Hacıveliler sülalesinden Hacı Osman'ın yaptırdığı tarihi çeşmenin 1769 yılında yapıldığı ve 242 senelik bir tarihi olduğu tespit edilmiştir.Yakın zamandea yıkılan eski camimizin de çeşme kadar yaşlı olduğu ve zaman zaman tadilat geçirdiği yaşlılarımızca söylenirdi.
saat